1

1

Güvercin Çiçek Hastalığı

Güvercin çiçek hastalığı, etkeni güvercin pox virüsüdür. Bunun yanında kanarya pox adı verilen virüsler de güvercinde hastalığa yol açabilir. Dış derideki yara şeklinde kabuk üremeler nedeniyle frengi denir. Halk dilinde de çiçek veya frengi diye bilinir. Her mevsimde görülebilen bir hastalıktır. Ancak yaz aylarında daha sık görüldüğü bilinmektedir. Güvercinlerde hastalığın ilerleyişi yaşa, hayvanın direncine ve diğer hastalıkların gelişimine bağlı olarak değişir. Yaşlı kuşlarda ölüme yol açma sık görülmez. Yavru ve bağışıklığın tam gelişmediği güvercinlerde ölüm daha sık görülür. Atılma deride veya kabuk, salya, burun akıntısı, dışkı, tüy ve kanla olur. Doğrudan insana bulaşan bir hastalık değildir. Ancak güvercinlerde görülen diğer bazı hastalıkların vücuda girip gelişmeye yardımcı olduğu unutulmamalıdır. Uygun görülen tedaviye en kısa sürede başlanmalıdır.

Hastalığın Bulaşması

Bulaşma genelde sivrisinekler aracılığıyla olmaktadır. Bit, pire ve keneler de hastalığın bulaşmasına yol açabilir. Bunlar virüsü hasta güvercinlerden sağlıklı güvercinlere taşıyarak bulaştırır. Bunlara taşıyıcı denir. Güvercinin hastalıklı bölgelerinden toz, damlacık ve hava yoluyla da bulaşma görülebilir. Çiftleşen güvercinlerde de bulaşma olabilir. Yavru besleyen güvercinlerde yemek borusu, kursak ve yutaktaki virüsün yemlere bulaşmasıyla yavruya 
hastalığı bulaştırabilir. Kümese yeni alınan güvercinlerin hastalıklı olması da diğer güvercinler için risk taşır. Özellikle yavru döneminde bulaşıcı hastalık taşıma riskinin yüksek olabileceği göz önünde bulundurularak alınmaması önerilmektedir. 
Hastalıklı virüs çevreye, kurumaya ve bazı ilaçlara karşı korunabilir. Yara kabuğunda, tüylerde ve tozlarda canlı kalıp uzun süreli korunabilirler. Uygun ortamı bulduklarında canlı kalma süreleri aylarca sürebilir. 

Hastalığın Belirtileri ve Seyri 

Hastalıkta atılan etkenler zeminde yapışık kalır. Bu tozun yerleşebilmesi için güvercinde yara olması gereklidir. Virüsün vücuda girişinden sonraki 1-2 hafta kuluçka süresidir. Kümeste bulunan güvercinler arasında yayılma fazladır. Ölüm ise güvercinin bağışıklığına, ikincil hastalığın etkenine ve tedavisine bağlı olarak değişir. Virüs vücuda girdikten sonra kan dolaşımına karışabilir. Yine kan yoluyla dış deriye dönerek üreyebilir. Üreme oluşan yer genelde tüysüz bölgelerdir. Göz çukuru, gaga ve ayak bölgesi uygundur. 

Klinik Bulgular

Deri formu: Ağızda, göz etrafında, tüy bulunmayan deri bölgelerinde küçük lezyonlar ve kabarcık şeklinde gelişir. Ağzın ve göz kapaklarının açılmasını engeller. Görmeyi ve beslenmeyi olumsuz etkiler. Körlüğe yol açabilir. Zayıflatır. Başka enfeksiyonlarla birleşmemişse iyileşmesi kolaydır. 

Difterik form: Ağızda, dilde, yutakta ve yemek borusunda gelişir. Büyüyerek birleşebilirler. Soluk almayı ve beslenmeye engel olur. Zayıflamaya sebep olur, hırıltılı ve zor nefes alıp vermeye ve ilerlerse ölüme neden olur. 

Tedavi

Bu virüse karşı etki gösteren bir ilaç bulunmamaktadır. Güvercinin bağışıklık sistemi ve savunma mekanizması virüsle savaşır. Yapılacak tedavi sadece destekleyici olabilir. Vücudu destekleme amacıyla virüsün bulunduğu yerde hasarı fazlalaştırmayacak yem seçilmelidir. A  vitamininin verilmesi bu dönemde faydalıdır. Probiyotik ve antibiyotikler farklı zamanlarda verilmelidir. 

Koruyucu Tedavi ve Aşı 

Kümeste virüse karşı etkili dezenfekte işlemleri yapılmalıdır. Hastalıklı, parazitli ve zayıf olan güvercinler aşılanmamalıdır. Kıl kesesi şişerse aşı tutmuş ve bağışıklık gelişmiş demektir. Eğer bir reaksiyon yoksa aşı tutmamış demektir. Aşılama tekrar edilmelidir. Güvercin bir defa hastalık atlattıysa bağışıklığı ölene kadar devam eder.