1

1

Damızlık Yapılacak Oyun Kuşunun Özellikleri Nelerdir?

MALUM,DAMIZLIK YAPILACAK KUŞ HERKESİN KÜMESTEKİ KUŞUNUN KAPASİTESİNE GÖRE DEĞİŞİR.BEN MÜKEMMELİ...

Dünyanın En Pahalı Güvercini

Dünyanın en pahalı güvercini, her zaman yüksek rakamlara satılan kuş türleri arasında yer almayı başarmıştır...

En Güzel Güvercin Türü

Dünyanın en güzel güvercini, ve en pahalı hayvanlarından bir tanesi olan Mardin güvercinidir. Bu güvercin Mardin'de çatılarda yetiştiriliyor. Yaklaşık olarak 3.000 civarında...

Güvercin Göz Nezlesi

Güvercin Göz Nezlesi, Özellikle güvercin besleyenlerin bildiği bir hastalık olan güvercinlerde göz nezlesi günümüzde aslında çok önemli ve iyileşmesi çok zor bir hastalık...

Güvercin Çiçek Hastalığı

Güvercin çiçek hastalığı, etkeni güvercin pox virüsüdür. Bunun yanında kanarya pox adı verilen virüsler de güvercinde hastalığa yol açabilir. Dış derideki yara şeklinde kabuk üremeler...

Miro Güvercin

Miro Güvercin, Irak menşeli taklacı güvercinlerdir. Türkiye'de bilinen Irak kökenli 8 renk güvercin türü bulunur; Miro, Yusufi, Risasi, Şarabi, Gümüş Kaplama,  Zümrüt, Portakal, Beyaz Gözlü Beyaz ve Arap'tır. 

Miro güvercinler, çok sıcak havalara dayanıklı bir tür olmaları ile bilinirler.  Fiziksel özellikleri ve renkleri ile birçok güvercin yetiştiricisinin ilgisini çekerler. Tüm çevre bölgelerde bilinen ve değer verilen bir güvercin ırkıdır. İyi bir eş bulduklarında kur yaparak birbirleri ile eşleşirler. Çiftleşmeden sonraki 4-6 gün içinde 2 yumurta verirler. Yumurta ağırlığı yaklaşık 13 14 gr kadardır.  Yavrular yumurtadan 19-24 gün içinde çıkarlar.  Erişkinler yavrularını prolaktin hormonunun uyarısıyla kursaklarından salgılanan ve güvercin sütü denilen sıvı ile besler. Yumurtadan çıktıktan sonra 15 günde sadece 10 gr büyürler.
Miro güvercin yavruları 30-35 günlükken yavaş yavaş uçmaya başlar. 50 günlük olduklarında ise artık uçmayı öğrenmiş olurlar. Erişken bir Miro güvercinin ağırlığı ise 500-600 gr kadardır. 

Miro cinsi güvercinler melez üretimlerde kullanılmaktadır, Şarabi güvercinle birleşen Miroların yavruları Risasi olarak bilinirler. Bazı durumlarda iki Melez Risasi güvercinin çiftleşmesi sonucu Miro cinsi güvercin yavrusu çıkabilmektedir.

Irak'da oyun kuşu olarak beslenen bu türü Türkiye'deki güvercin yetiştiricileri  oyunbazlıkları kadar hava performansları için de tercih ederler.  Güçlü kanatlara sahip sert uçuculardır. Yine de Türkiye'de az bulunan bir tür oluşu bazı yetiştiricilerin Miroları koruma altına alarak kostüm kuşu olarak yetiştirmelerine sebep olmuştur. 

Uzun süre havada kalabilen Miro güvercinlerin 2 türü vardır. Biri küçük ve naifken diğer türü uzun ve gösterişlidir. Türkiye'de çoğunlukla bulunan Miro güvercin türü küçük ve zarif olanıdır.  Kafasında tepe bulunmaz, fakat ayakları paçalıdır. Güneydoğu Anadolu bölgesi illerinde daha yaygın olarak görülür.  

Tepeli Güvercin

Tepeli Güvercin, Kafasının üzerinde ibik benzeri, tüylerle kaplı bir çıkıntıya sahip olan güvercin türleridir. Bunlar Ön tepeli (perçemli)Arka tepeli (takkalı), Çift tepeli ve Tek tepeli güvercinler olarak sınıflandırılabilirler. Farklı ırklardan güvercinler içinde tepeli güvercin türleri geliştirilmiştir. 

Örneğin, Çorum çıplaklarının eski zamanlarda tepelilik özelliği bulunmazken bazı renklerin yeni geliştirilen türleri tepelidir. 
Çorum çıplakları içine giren ''sütbeyaz güvercin'' de bunlardan biridir. Sütbeyazların düz kafa(tepesiz) ve sütbeyaz arka tepe(takkalı) iki türü vardır. Arka tepeli olan bu renk çeşidine halk arasında ''sütbeyaz kekili'' denilmiştir. 

Yine Çorum çıplakları içine giren Gökala türü güvercinlerin de arka tepeli olanları geliştirilmiştir. Yöresel ağızla ''kekili govala'' olarak bilinirler. 

Diyarbakır taklacı güvercinleri Ön tepeli bir güvercin türüdür. Ayakları paçalıdır. Uçma özellikleri çok iyi olmadığından kostüm kuşu olarak yetiştirilmektedir. Türkiye'de yetiştirilen güvercin türleri içinde en iri yapıya sahip güvercin türlerinden biridir. Ense ve göğüs gülü Diyarbakır güvercinlerinden yayılmıştır.

Mardin taklacı güvercinleri orijinallerinde tepeli değillerdir fakat günümüzde  birçok güvercin ırkı ile melezlendiğinden tepeli ve güllü türleri sıklıkla bulunmaktadır. Yalnız Mardin taklacı güvercinlerinde tepe, genetik olarak baskın bir özellik değildir ancak ebeveynlerin ikisi de tepeli olursa yavruların tepeli olma ihtimali yükselir. 

Sivas taklacı güvercinleri, başları küçük gagaları ince narin türlerdir. Sivas taklacı güvercinleri ön tepeli güvercin türlerine girer. 

Antalya taklacı güvercinleri, Bu ırk güvercinlerin göğsü dar, boyun ve bacakları uzundur. Ön, arka ve çift tepe bu güvercinlerin en önemli özelliğidir. 

Trakya ırkı güvercinler, tepeli ve tepesiz türleri vardır. Trakya ırklarında tepe bir kulaktan ötekine denilen tarzda geniştir. Enseden başlar, enseyi tamamıyla sarmalar. Ensenin her iki ucunda ''Tepe Gülü'' olarak tabir edilen sarmalanmalar vardır. 

Çiçi güvercinler, bir kostüm güvercini olan Çiçiler küçük bir gaga yapısına sahiptir. Burnu beyaz ayakları paçasızdır. Ufak bir gerdana sahip olan Çiçiler genellikle ön tepeli güvercin türlerine girerler.

Demkeş ırkı güvercinler, Çift tepeli güvercin türlerindendir. Tepesiz olmayanına rastlanmaz. Bir kostüm kuşu olarak beslenen demkeşler  ''kamış paça'' denilen uzun paçalı ayaklara sahiptir. 

Dolapçı Güvercin

Dolapçı güvercin, ülkemizde çoğu bölgede dönek olarak ta anılan bir güvercin ırkıdır. Ancak Denizli şehrimizde bunlar dolapçı ve dönek olarak ayrılır. Dolapçı denilen güvercin ırkı döneklere göre daha kısa boylu ve kısa bacaklıdır. Döneklere göre daha dik duruşlu olurlar. Her renkte olabilen dolapçı ırkının gaga rengi de kuşun rengine göre değişebilir. Fakat siyah dolapçı güvercin beyaz ya da siyah gaga rengine sahip olabilir. Göz renkleri de her renkte olabilir. Erkekler her zaman kanatlarını kuyruklarının üzerinde taşır, dişilerde ise kuyruk altında taşıyanlar olabilir. Kuyruk sayısı genellikle 14 olurken, bazen 16 olabilir. Dolapçı güvercinde mutlaka kuyruk düzeni aranmaktadır. Özellikle kuyruk üstü yağ bezesi olmayan kuşlardan daha iyi sonuç alınacağı düşünülür. Sağlıkları yerinde olan dolapçılar, oldukça iyi bakıcıdır.
Dolapçı güvercin kümesine sadık olmalı
Bu güvercin ırkı iyi bir grup uçucusudur. Grup sadece bu güvercinlerden oluşursa, kümesin üzerinden ayrılmadan düzen içinde hafif dağılarak hızlı bir şekilde havaya yükselirler. Havada fazla dağılmadan uçarlar. Kanat atışları daha sert olur. İyi bir dolapçı güvercini kümesine sadık kalmalıdır. Ne kadar yüksekten uçuyor olsa da, kümesteki parıltıyı gördüğünde, hemen burun üzeri kanatları tam açık olarak spiraller çizip hızlı bir şekilde kümesin olduğu yere dalar. Spirallerin dar ve hızlı olması beğenilen bir durumdur. Bunlar seri dolap olarak tanımlanır. Spiralleri geniş olan ve yavaşça alçalanlar fırtıkçı olarak tanımlanır. Bunlar fazla beğenilmez. Bu ırklar kelebek dalışından daha seri şekilde ve hızlı bir dalış yaparak alçalır. Spiralleri takip ederek, açı ve yükseklik tercihi yapmazlar.
Dolapçı ırkı ürkek bir yapıya sahiptir. Yavrularını uçuşa alıştırma döneminde takip edilmeleri gerekir. Yavrular gruplarla birlikte alıştırılırsa, daha iyi uyum sağlarlar. Başka gruplarla çarpışmadan deneyim yaşayan yavrular güvenilir bir uçucu olur. Dolapçı güvercinin en beğenilen renkleri arasında yamalı, süt beyaz, akkuyruk ve çil bulunmaktadır.

Dolapçı güvercinlerinin yetiştirilmesi
Öncelikle kuşların barınağına özen gösterilmelidir. Yetersiz havalandırmadan kaçınılmalıdır. Soğuktan korunarak, kümeslerin havalandırılmasına özen gösterilmelidir. Bu şekilde hava akımı ve nem kuşlara zarar verecektir. Özellikle tüneklere hava akımının gelmemesi gerekir. Havalandırma bacalarının olması da, dışkıdan kaynaklanan amonyak ve nemin atılmasını sağlar. Kümesler güney ve güneydoğuya bakarsa daha iyi olur. Kümesin altı beton olursa, yıkanarak dışkıların temizlenmesi de kolay olur. Altına kireç ve kuru kum karışımı da konuşabilir. Ancak bunun belirli zamanlarda değişimi sağlanmalıdır. Arzu edilirse kalın buğday sapı da altlık olarak kullanılabilir. Bunlar ıslandığında ve kirlendiğinde değiştirilmelidir. Kümesin büyüklüğü ise, içerdeki kuşların sayısına uygun olmalıdır. Çiftlerin kalacağı bölmelerin olması da gerekir. Her çifte yuvalık, her kuşa da tünek bulundurulmalıdır. Bölmelerde kuşlardan fazla tünek olmalıdır.

Dolapçı güvercinlerin kafeslerinde diğer türlerde olduğu gibi her zaman temiz su olmalı, karbonhidrat, protein, vitamin, yağ ve minerallerden zengin yemlerle beslenmeleri gerekir. Yemlerde olan danelerin çimlenme özelliğini kaybetmemesi gerekir. Yemlerin ölçüleri kuşların ağırlığına göre ayarlanmalı,, yavru döneminde daha fazla su ve yem verilmelidir.

Güvercin Eğitimi

Güvercin eğitimi, Güvercin eğitimleri kuşun havada takla atması veya gösterişli uçması için verilmez. Tek bir amaç güdülür oda güvercinin kondisyonunu kaybetmemesi. Zaten güvercinler o kondisyona ulaştıkları vakit, farklı hareketler yapabilecek ve gösterişli uçabilecek. Öncelikle uçma zamanına gelen güvercinleri farklı bir kafese konması gerekmektedir. Uçurma kümesi denilen bu kafesi asıl amacı güvercinlerin yemlenme şekillerinin birbirinden farklı olmasıdır. Eğitime aldığınız hayvanı genellikle yem ile dize getirirsiniz. Eğitime alınan güvercinlere her gün aynı saatte yem verilmeli ve bir insanın avuç içini geçmeyecek şekilde yem verilmelidir. Zamanla güvercinler daha sağlıklı ve aktif hale gelecektir. Güvercinlerin genelde eğitime başlama süreleri yeme düştükleri anda başlar. Kimileri yeme düştükten birkaç hafta sonra uçmaya çalışırlar fakat bunu yapmayın hayvanın kemikleri yeni gelişme sürecinde olduğu için zarar görebilir. Güvercinlerin eğitimi güvercin cinsine göre de farklılık göstermektedir. Kimi güvercin cinsleri eğitimleri çok hızlı olurken kimi güvercin cinslerinde bu eğitim süreleri baya uzun sürmektedir. Genellikle güvercin eğitimleri geçli dönemlerinde başlar bunu anlamakta zaten çok basittir, güvercinlerin gagalarının üzerindeki tüyler düştüğü zaman geçlik dönemleridir. Güvercinlerinizi gençlik dönemlerinde uçurun ve havada ne kadar kaldıklarına bakın. Eğer havada 3-5 dakika kadar kalıyor ise belli bir süre havada kalması için günde bir defa uçurun. İlerleyen zamanlarda günde 2-3 defa uçurmaya başlayın günde 7 defa uçma başarısı gösterir ise güvercinler 1-1,5 ay kadar sürede kondisyonlarına kavuşacaktır. 

Güvercinlerinizi açık ve temiz bir kafeste barındırmanız da eğitimleri için çok önemlidir. Güvercinlerin yemlerine de çok dikkat etmelisiniz bozulmuş veya çürümüş yem vermemeye dikkat edin. Güvercinlerinizi ne kadar fazla uçurur iseniz o kadar çabuk uçmaya alışacaklar ve taklacı güvercin olma yolunda baya yol kat edeceklerdir. Güvercinler sisli veya bulutlu havalarda asla uçurulmamalı, güvercinler sisli ve bulutlu havalarda helede taklacı ise kaybolma riski çok yüksektir. Güvercin takla atmadan uçamıyor ise orta kuyruğundan 6 tane tüyü yolunur. Yine güvercin uçamıyor ise komple kuyruğu yolunur. Eğer ki güvercin yinede uçamıyor ise kanatlarının altından ki tüylerde yolunur. Bu süre içerisinde güvercin sürekli uçurulmalı aksi halde güvercin durulma haline bürünür ve güvercin hünerlerini gösteremez.


Güvercin eğitiminde diğer bir konu ise güvercinlerin yuvaları çok büyük olmamalıdır. Güvercinlerin yuvaları çok büyük olur ise hayvanlar birbirleri ile ötüşerek çok güç kaybedeceklerdir, buda onların eğitimlerine çok büyük olumsuz etki yapacaktır. Güvercinlerin eğitim döneminde küçük yuvalarda barındırılmalı. Eğitime alınan güvercinlerin odaları çok güneş almamalıdır. Eğitimde olmayan güvercinlerin kümesleri ışık alabilir. Fazla güneş ışığına maruz kalan güvercinde fazla uçma isteği bulunmayacaktır. Takla atmaya başlayan güvercinler bir zaman sonra tek olarak uçurulmalı. Eğitimleri genellikle akşam saatlerinde ve by Babylon Toolbar" class="avcesokyzy" href="#892689"> sabah saatlerinde serinlik de yapılması çok önemlidir. Güvercinlerin uçuştan geldikten sonra yemlemek daha verimli olacaktır. Uçuştan dönen güvercinler karanlık odalarına kapatılarak bir sonraki antrenmana saklanmalıdır. Güvercinlerinizin bulunduğu ortamın sıcaklığına da çok dikkat etmelisiniz, ne çok sıcak ne de çok soğuk olmalıdır. 

Güvercin Göz Nezlesi

Güvercin Göz Nezlesi, Özellikle güvercin besleyenlerin bildiği bir hastalık olan güvercinlerde göz nezlesi günümüzde aslında çok önemli ve iyileşmesi çok zor bir hastalık değildir. Çok basit ilaçlarla kısa sürede iyileşen güvercin göz nezlesi insanlardaki kadar zor değildir. Fakat bu hastalığın en önemli kuralı hastalık büyümeden hızlı bir şekilde gerekli önemlerin alınmasıdır. Bu hastalığın gerekli önlemleri alınmaz ise diğer güvercinleriniz içinde büyük tehditler ve bir süre sonra farklı hastalıklar ortaya çıkarabilmektedir. Tüm bu sorunlarla karşı karşıya gelinmemesi için yapılması gereken en önemli şey hasta olan güvercinler için acilen bir hekime başvurulması ve veteriner hekiminin söylediklerinin yapılmasıdır. Veteriner hekiminin söylediklerinin doğru yapılması çok kısa bir süre sonra güvercinin bu hastalıktan kolayca kurtulmasını sağlayacaktır. Öyle ki bu göz nezlesi  oldukça sepicidir. Yani kısa bir süre içerisinde birçok güvercine geçerek tüm güvercinlerde bu sorunun oluşmasında etkili olabilmektedir.

Göz nezlesi güvercinlerde çok sık karşılaşılan bir sorundur. Böyle durumlarda oldukça dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu sorun küçük ama bazende hızlı bir şekilde büyüyen bir sorun olmaktadır. Güvercin göz nezlesi sorununun oluşması için hafif tozlu bir havanın olması oldukça yeterlidir. Önce kızarıklık ile başlayan göz nezlesi kısa sürede diğer güvercine geçebilmektedir. Bu sporun büyümeden erken teşhis konulursa göz sulanmaları ve gözde kapanmaların önüne geçilebilmektedir ama genel olarak erken teşhis yapılamamaktadır. Tam teşhis göz sulandıktan sonra güvercin yetiştiricileri tarafından koyulmaktadır. Göz nezlesi daha öncede söylediğimiz gibi tedavisi en kolay güvercin hastalıklarından birisidir. Bu nedenle bu hastalık fazla büyütülmemeli ve o kadar çok korkulacak bir şey olduğu düşünülmemelidir. Bu hastalığın şüphesini duyduğumuz ya da herhangi bir bulgusunu gördüğümüz güvercini başka bir  kafese koyarak diğer güvercinlerden uzak tutmalısınız ve bunların ardından  diğer güvercinlerin gözleri tek tek kontrol edilmelidir. Eğer bu hastalığın şüphesi başka bir güvercinde görülmüyorsa  hasta güvercine yönelin. Önu temiz bir ortamda barındırın ve bakterilerin hastalığın iyileşme sürecini yavaşlatacağını da aklınızdan çıkarmayın. daha sonra bu güvercine veteriner hekiminizin önerdiği ilacı doğru kullanım koşulları ile belli dozlarda uygulayın yaklaşık 5-6 saat sonra güvercin göz nezlesi probleminin çözüldüğünü göreceksiniz. Fakat siz yinede o gün güvercininizi diğer güvercinlerinizden uzak tutmaya özen gösterin ve düğer güvercinlerinizi sık sık elden geçirerek göz nezlesi  sorununun olup olmadığını kontrol edin.

Göz nezlesi probleminde kulaktan doğma bilgiler edinerek güvercinlerinize bilmediğiniz ilaçları vermemelisiniz. Hatta piyasada bulunan ve çok fazla olarak reklamının yapıldığı birçok ilaç bile sahte çıkarak yararından çok içerisindeki kimyasal maddeler nedeni ile güvercinlerinizin zarar görmesine neden olabilmektedir. Bu nedenle  güvercinlerinizde güvercin göz nezlesi varsa hemen bir veteriner hekimine başvurmanızda fayda bulunmaktadır. Emin olunmalıdır ki o size en doğru ilacı verecektir. Böyle durumlarda yapılan en büyük yanlışta bilmeyen insanlardan edinilen yanlış bilgilerdir. Güvercin için kullandığınız ilaç her ne kadar veteriner hekimi tarafından verilmiş bile olsa, beklenmedik bir durumun oluşmasında kesinlikle tekrar veteriner hekimine başvurmalısınız. Öyle ki yanlış kullanım, aşırı dozaj gibi sorunlar güvercinin zarar görmesine neden olabilmektedir. Bazen koyulan yanlış teşhislerde daha farklı sorunlara neden olabilmektedir.

Güvercin Gübresi Nerelerde Kullanılır

Güvercin Gübresi Nerelerde Kullanılır, Güvercinler toplu olarak yaşayan kuşlar arasında yer almaktadır. Bu türden kuşların eskilerden beri bitkilere gübrelerinin kullanımı ile meyvelerde, sebzelerde sağlıklı olarak yetişme olanağı sağlanmaktadır. Güvercinler yedikleri yemleri, tohumları dışkı olarak dışarıya atarlar ve bu dışkıların toplanması ile gübre olarak kullanımı sağlanır. Güvercinler kanatlı kuşlar içerisinde en fazla ürik asit sağlayan kuşlardan birisidir. Güvercin gübresi içerisinde bulunan organik madde ve azot miktarından dolayı tercih edilmektedir.

Eski zamanlardan beri tarlalarda verimli olmayan türden olan toprakların verim düzeyinin arttırılması için güvercin gübresi kullanılmıştır. Güvercin gübresi tarım arazilerinde organik olarak yetiştirilmekte olan sebze ve meyvelerin iyi gelişim göstermesi için özellikle kullanımı öngörülen bir gübre türüdür. Güneydoğu Anadolu bölgesinde bir çok yörede güvercin gübrelerinin kullanımından yararlanılmıştır. Bu gübrelerin kullanımı tarlalarda çok fazla bir şekilde olmaktadır. Kesinlikle bitkilerin gelişmesine olumlu faydalar sağlayarak gelişim süreçlerini hızlandırmada birebir olmuştur. Ülkemizde Diyarbakır ilinde karpuz yetiştiriciliğinde verimli toprak oluşumunu sağlamak amacı ile güvercin gübresi kullanılmaktadır. Bu sayede güvercin gübresi ile işlem görülmüş olan topraklarda yetişen bitkilerin vejetatif gelişimi daha hızlı olmakta ve bitkilerin olumsuz hava koşullarından etkilenmesi önleyerek bu şartlara daha dayanıklı olmalarını sağlamakta ve yetiştirilmekte olunan ürünlerin kalitesinin arttırılmasını sağlamaktadır. 


Bu gübrenin süs bitkileri yetiştiriciliğinde kullanılması yaygındır. Süs bitkileri yetiştiriciliğinde güvercin gübresi oldukça etkili olmakta olup, bu bitkilerin olumsuz olan hava koşullarından korunmasını sağlamakta ve bitkilerin köklerinin daha sağlam olarak gelişim göstermesini sağlamaktadır. Bu sayede evlerde süs bitki olarak yetiştirilmekte olan bitkiler güvercin gübresinin kullanımı ile daha hızlı ve daha sağlıklı bir gelişim gösterecek olup böcek oluşumunu engelleyecektir. Güvercin gübresinin kullanımı fazla oranda olmamalıdır. Fazla miktarda güvercin gübresi kullanımında bitkinin köklerinin yanması gerçekleşir ve bitki yok olur. Normal olarak elde edilen gübrenin kullanımı gibi güvercin gübresi de aynı şekilde kullanılır. 

Güvercin gübresinin normal oranlarda kullanılmasına dikkat edilmelidir. Birçok tarım üreticisi güvercin gübresinin bitkilere faydasını bildikleri için yapmış olduğu tüm tarım topraklarında bu gübrenin kullanımını sağlarlar. Yapay olarak üretilen gübrenin yanı sıra güvercin gübresinin kullanımı daha fazla etki sağlar. Meyve ve sebze yetiştiriciliğinde olduğu gibi bazı türden ağaçların yetiştiriciliğinde de kullanımı sağlanır. Genellikle bu gübre üzüm bağlarında toprakların verimliliğini sağlaması için gerekli görülen gübredir. Güvercin yetiştiricileri tarafından bu gübrenin toplanması ile tarım işi yapan kişilere satımı gerçekleşir. Güvercin gübresi normal hayvan gübresi gibi kolay bulunan türden bir gübre değildir. Bitkilere faydasının çok fazla olmasından dolayı çok az miktarda kullanımında muhteşem etkiler sağlar. 

Rüyada Güvercin Beslemek

Rüyada Güvercin Beslemek, Kişiler sürekli olarak hayalinde olan şeyleri olmasını istediği şeyleri ve gerçek yaşamla ilişkilendirdiği hayallerin kişinin bilinç altına işlemesi ile gerçekten de o şeyi yaşamış olarak anlık olarak görmesidir. Rüyalar bilinç altında oluşum gösteren ve bizlerin yaşadıklarımızı sürekli olarak düşünmemizle birlikte gece yatarken kafada tasarlamamız ile bizlere bir kaç saniyelik belirir ve bizlerde bilinç altına yansımakta olan bu düşünceleri rüya olarak yorumlarız. Görülmekte olan rüyalar bizlere anlık olarak görünür ve bilinç altından yok olur. Fakat bizler görülmekte olan rüyaları saatlerce karşımızdaki kişilere anlatırız. Ama ortada anlık olarak beliren bir bilinçaltı olayı vardır. Bu olaylar bizlerin gerçek yaşamla ilişkilendirmiş olduğumuz yaşam tarzından kaynaklanmaktadır. 
Rüyada güvercin beslemek rüyayı gören kişinin sıkıntı çekmeden elde ettiği hayata ve bu sayede elde edilmekte olan kazanca, kişinin yaşamakta olduğu olumsuzluklardan arınarak temize çıkacağına, rüyayı görenin bereketli bir yaşam sürdüreceğine, bu kişinin faydalı işler yaparak başarı sağlayacağına, şana, şöhrete ulaşacağına, yapmış olduğu işlerde helal para kazanacağına ve bu paralarla da iyi işler yapacağına işaret eder. Bazı rüya yorumcularına ve eskilerde yaşamakta olan rüya alimlerine göre rüyada güvercin beslemek yaşanmakta olan büyük sıkıntıların sonunda ulaşacağı büyük güce, çileler çekerek kişinin kazanacağı parayı helaliyle yiyeceğine, zorluklar içerisinde hayalini kurmuş olduğu hayatı yaşayacağına, rüyayı gören kişinin sıkıntılarını aşması ile ulaşacağı rahat ve ferah bir yaşama işaret eder.


Rüyada güvercin beslemek sevince ermeye, yaşanan maddi sıkıntılardan zorlukları aşarak çıkmaya, Çalıştığı işlerde başarılı olması ile kişinin kazancının hayırlı olmasına, rüyayı görenin sağlıklı bir yaşam sürdüreceğine, yüksek olan kısmete ulaşacağına, merhametli olan bir çocuğa sahip olacağına delalet ermektedir.Rüyada beslenmekte olan güvercin kişinin arzularının gerçekleşeceğine, büyük kuvvete ulaşacağına ve mutlu olan yarınlara işaret etmektedir. Rüyayı gören kişi eğer düzenli olmayan bir işte çalışıyorsa daha yüksek bir mertebeye ulaşacağına, işlerinde daha başarılı olarak kıdem atlayacağına ve rüyayı gören kişinin daha iyi ve bol kazançlı bir işe gireceğine işaret etmektedir. 


Görülmekte olan rüyalar gerçek yaşamdan bilinç altına yansıyarak görülmesi gerçekleşir. Görülen rüyalar kişilerce kendine uygun olan şekillerde yorumlanır. Tabi ki rüyalar sürekli olarak iyiye yorumlanmalıdır. Rüyalar her zaman gerçeğe çıkacak değildir fakat bazı kişilerin görmüş olduğu rüyalar birebir tutmaktadır. Eski zamanlarda yaşayan kişiler rüyaların anlamlarını araştırarak tasnif etmişlerdir ve bu sayede gerçekliği kanıtlanan rüyalar gerçeğe uyarlanmıştır. Eğer sizlerde bu şekilde rüyalar görüyorsanız  kendinize uygun olan şekilde yorumlayarak gerçeğe uyarlamalısınız. Olumsuz olarak düşünülen rüyalar sizinde olumsuz etkilenmenizi öngörecektir. Rüyada güvercin beslemek rüyayı gören kişinin bekar ise evleneceğine ve mutlu bir aile kuracağına işaret etmektedir. Bu evlilikten de hayırlı ve sağlıklı olan çocuklar olacağına delalet etmektedir. Güvercin bolluk, bereket ve güzel olan bize yaşama işarettir. Bu rüyayı gören kişi kötü olarak yaşamına devam etmekte ve pis işlere bulaşmışsa eğer yaptığı bu pis işlerden de sıyrılıp çıkacağına ve geriye kalan yaşamını tertemiz olarak sürdüreceğine işaret eder.

Yabani Güvercin

Yabani Güvercin, Bilindiği gibi dünyada birçok güvercin türü bulunmaktadır. Günümüzde bilinen 300 e yakın güvercin türünden biride yabani güvercinlerdir. Bu güvercinleri hepimiz mutlaka görmüşüzdür. Cami avlusunda olsun, şehir meydanlarında olsun ya da şehrin herhangi yerlerinde toplu halde yaşarlar. İnsanlar genellikle buğday, simit vs. şeyler ile bu canlıları beslemektedir. Yabani güvercin aslında güvercin ırkının en değersiz türüdür. Birçok güvercin ırkının para etmesi hatta insanlar arasında alış veriş yapılması öyle ki ev ya da araba ile birebir değer olan güvercinler varken bu güvercinlerin sokaklarda ve ortalarda bolca bulunması bu güvercin türünün değerini ortaya koymaktadır. Yabani güvercin türünün diğer adı insanlar arasında şehir güvercinleri olarak geçmektedir. En çok şehir meydanlarında rastlanan ve nesli oldukça fazla olan bu güvercinler dışarıdan gelen ve gelebilecek etkilere ya da diğer kuşların saldırılarına karşı oldukça dayanıklıdırlar. Aynı zamanda bu güvercinlerin tipide daha çok yabani kuşlara benzediği için adı isimleri yabani güvercin olarak geçmektedir.

Yabani güvercinlerin ağırlığı 500 gram ile 1 kilogram arasında değişiklikler gösterebilmektedir.  Bu güvercinlerin üzerinde bulunan tüyler diğer değerli güvercinlere göre oldukça az ve kısadır. Bu güvercin türü diğer türler gibi paçalı değildir ve daha uzun süre herhangi bir yere konmadan uçabilmektedir. Bu kuşlar yemlerini doğada aradıkları için oldukça fazla uçmaktadırlar. Görünüm olarak aslında kumru ile bir birdir.  Sadece ülkemizde değil tüm dünyada bolluk gösteren bir nesle sahip olan bu güvercin ırkının gelişimi oldukça hızlıdır. !8 gün kuluçka süresi vardır. Bu güvercinlerin yavruları ise 4-5 ay içerisinde  topluluğa katılarak başka bir güvercinle üremeye başlamaktadır. Yabani güvercinler daha çok insanlara alışık oldukları için diğer güvercinlere göre daha cesaretlidir. Bu hayvanlara ani tepkiler vermedikten sonra onların sizlerden korkmasını beklememelisiniz. Yabani güvercin üzerinde birçok hastalığı barındırabilmektedir. Bunun en büyük nedeni toplu halde yaşadıkları başıboş güvercinlerin taşıdıkları hastalıkların kolayca ve kısa bir sürede bulaşması nedeni ile bu durum söz konusu olmaktadır. Yabani güvercinlerin yaşam süreleri maksimum 15 yıl kadardır. Bu süre içerisinde herhangi bir yara ya da darbe almadıkları sürece  uzun yıllar yaşayabilmektedirler.

Yabani güvercinlerin evcil olanları bulunmamaktadır.  Bu canlıların güvercin besleyenler tarafından hiçbir değerinin olmadığı söylenmektedir.  Soğuğa ve birçok doğa şartlarına dayanabilen bu güvercinler genellikle insanların fazla olduğu yerlerde yem bulmaları kolaylaştığı için yaşam yeri olarak buraları seçerler. Bu güvercinlerin kalabalık yerlerde bulunması insanlarında ilgisini çekmekte ve onlara bolca yem vermelerini sağlamaktadır. Yabani güvercinler bazende yem fabrikalarının olduğu bölgelerde bol miktarda görülebilmektedir. Bu güvercinler eşlerine oldukça bağlıdırlar.  Yabani güvercin bolca uçmasından dolayı yağlanma evde beslenen güvercinlerden çok daha azdır. Bu da ekstra bir avantaj niteliği taşımaktadır. Yabani güvercinlerde diğer güvercinler gibi manyetik alanı sezerek alışkın oldukları yuvaya geri dönerler. En çok tropik bölgelerde yetişen yabani güvercinler  genellikle tek renk olmazlar. Siyah renkte ve gri renkte bulunan bu güvercinlerin tek renkte bulunması yok denecek kadar az bir ihtimaldir.

Güvercin Çiçek Hastalığı

Güvercin çiçek hastalığı, etkeni güvercin pox virüsüdür. Bunun yanında kanarya pox adı verilen virüsler de güvercinde hastalığa yol açabilir. Dış derideki yara şeklinde kabuk üremeler nedeniyle frengi denir. Halk dilinde de çiçek veya frengi diye bilinir. Her mevsimde görülebilen bir hastalıktır. Ancak yaz aylarında daha sık görüldüğü bilinmektedir. Güvercinlerde hastalığın ilerleyişi yaşa, hayvanın direncine ve diğer hastalıkların gelişimine bağlı olarak değişir. Yaşlı kuşlarda ölüme yol açma sık görülmez. Yavru ve bağışıklığın tam gelişmediği güvercinlerde ölüm daha sık görülür. Atılma deride veya kabuk, salya, burun akıntısı, dışkı, tüy ve kanla olur. Doğrudan insana bulaşan bir hastalık değildir. Ancak güvercinlerde görülen diğer bazı hastalıkların vücuda girip gelişmeye yardımcı olduğu unutulmamalıdır. Uygun görülen tedaviye en kısa sürede başlanmalıdır.

Hastalığın Bulaşması

Bulaşma genelde sivrisinekler aracılığıyla olmaktadır. Bit, pire ve keneler de hastalığın bulaşmasına yol açabilir. Bunlar virüsü hasta güvercinlerden sağlıklı güvercinlere taşıyarak bulaştırır. Bunlara taşıyıcı denir. Güvercinin hastalıklı bölgelerinden toz, damlacık ve hava yoluyla da bulaşma görülebilir. Çiftleşen güvercinlerde de bulaşma olabilir. Yavru besleyen güvercinlerde yemek borusu, kursak ve yutaktaki virüsün yemlere bulaşmasıyla yavruya 
hastalığı bulaştırabilir. Kümese yeni alınan güvercinlerin hastalıklı olması da diğer güvercinler için risk taşır. Özellikle yavru döneminde bulaşıcı hastalık taşıma riskinin yüksek olabileceği göz önünde bulundurularak alınmaması önerilmektedir. 
Hastalıklı virüs çevreye, kurumaya ve bazı ilaçlara karşı korunabilir. Yara kabuğunda, tüylerde ve tozlarda canlı kalıp uzun süreli korunabilirler. Uygun ortamı bulduklarında canlı kalma süreleri aylarca sürebilir. 

Hastalığın Belirtileri ve Seyri 

Hastalıkta atılan etkenler zeminde yapışık kalır. Bu tozun yerleşebilmesi için güvercinde yara olması gereklidir. Virüsün vücuda girişinden sonraki 1-2 hafta kuluçka süresidir. Kümeste bulunan güvercinler arasında yayılma fazladır. Ölüm ise güvercinin bağışıklığına, ikincil hastalığın etkenine ve tedavisine bağlı olarak değişir. Virüs vücuda girdikten sonra kan dolaşımına karışabilir. Yine kan yoluyla dış deriye dönerek üreyebilir. Üreme oluşan yer genelde tüysüz bölgelerdir. Göz çukuru, gaga ve ayak bölgesi uygundur. 

Klinik Bulgular

Deri formu: Ağızda, göz etrafında, tüy bulunmayan deri bölgelerinde küçük lezyonlar ve kabarcık şeklinde gelişir. Ağzın ve göz kapaklarının açılmasını engeller. Görmeyi ve beslenmeyi olumsuz etkiler. Körlüğe yol açabilir. Zayıflatır. Başka enfeksiyonlarla birleşmemişse iyileşmesi kolaydır. 

Difterik form: Ağızda, dilde, yutakta ve yemek borusunda gelişir. Büyüyerek birleşebilirler. Soluk almayı ve beslenmeye engel olur. Zayıflamaya sebep olur, hırıltılı ve zor nefes alıp vermeye ve ilerlerse ölüme neden olur. 

Tedavi

Bu virüse karşı etki gösteren bir ilaç bulunmamaktadır. Güvercinin bağışıklık sistemi ve savunma mekanizması virüsle savaşır. Yapılacak tedavi sadece destekleyici olabilir. Vücudu destekleme amacıyla virüsün bulunduğu yerde hasarı fazlalaştırmayacak yem seçilmelidir. A  vitamininin verilmesi bu dönemde faydalıdır. Probiyotik ve antibiyotikler farklı zamanlarda verilmelidir. 

Koruyucu Tedavi ve Aşı 

Kümeste virüse karşı etkili dezenfekte işlemleri yapılmalıdır. Hastalıklı, parazitli ve zayıf olan güvercinler aşılanmamalıdır. Kıl kesesi şişerse aşı tutmuş ve bağışıklık gelişmiş demektir. Eğer bir reaksiyon yoksa aşı tutmamış demektir. Aşılama tekrar edilmelidir. Güvercin bir defa hastalık atlattıysa bağışıklığı ölene kadar devam eder. 

Ankut Güvercin

Ankut güvercin, bu güvercin ırkı ülkemizde kut, gut, gud gibi isimlerle de anılır. Yurt dışında ise, Ankhut trumpeter ya da Ankut trumpeter olarak bilinen kuşlar, ülkemizde yaygın olarak ankut olarak bilinir. Kökeni Orta Asya olan güvercinler, ülkemizdeki yerli ırk güvercinlerindendir. Göçler ile dünyaya yayılım göstermişlerdir. Bu nedenle güvercinler Avrupa'da bile görülür. Ülkemizde ankut güvercinleri ayrı bir yere sahiptir. Bunun sebepleri arasında Hz. Muhammed'in halifelerinden olan Hz Ali tarafından bu güvercinlerin beslenmiş olmasıdır. Evliya Çelebi tarafından Seyahatnamede yazılana göre, Hz. Ali'nin kırmızı çatal ibikli olan çakşırlı güvercin beslediği ve bunların beslenmesinin sünnet olduğunu belirtmesidir. Bu güvercinler ildiğimiz ankut güvercinidir. Burada çatal ibik kuşların tepesindeki çift tepedir. Evliya Çelebi'ye göre kuşların paçalı, sade kut, taçlı kut gibi türleri de vardır.
Ülkemizde Urfa yöresinde ankut güvercinlerinin uğurlu olduğuna inanılır. Bu düşünce eski döneme dayanır. Halk arasında gece uykusunda korkan kadınlara, çocuğu olmayan kadınlara uğur getireceğine inanılır. Hz. Eyüp bunları cüzzama yakalandığından, mağarada beslemiştir. Bu mağara Urfa ilinin 2 km güneyinde, Eyyubi mahallesindeki tepede bulunmaktadır. Burası halk için şifa bulma yeri kabul edilir ve ziyaret edilir. Ankut güvercinlerin beslenmesi sünnet olsa da, son zamanlarda azaldıklarından ırkları oldukça azalmıştır. Ülkemizde daha çok doğu ve güneydoğu illerinde, en fazla Diyarbakır'da bulunurlar. Nevşehir'de de yetiştirilirler. Bu güvercin ırkının acile koruma altına alınması gerekir. Genellikle kuş pazarlarında görülen ankut güvercinlerin formu bozuktur. Yani bunlar kırma kuşlardır. Bunlardaki fiziksel özelliklerde paçalar normal uzunlukta olmaz ve şekilleri farklı olur. Ön tepe ile takka düzgün değildir, rengi parlak olması gerekirken daha soluk olur ve genellikle karışık renklere sahiptirler.

Ankut güvercinlerinin fiziksel özellikleri

Ankut güvercinler ülkemizin dışında Rusya'da da yetiştirilir. Burada kuşlara iyi sahip çıkılmaktadır. Rus trumpeter ırkının kökeninin ankut olduğu bilinir. Bunlar uçuş kuşu olmadıkları gibi, takla atma ve oyun özellikleri de yoktur. Fazla uçamadan yere konarlar. Bu yüzden yuvada ve bahçelerde güzellikleri için beslenirler. Böyle süs için beslenen güvercinlerin en önemli özellikleri ise, dem çekme denilen ötüşlerinin olmasıdır. Bu yetiştiricilerde dem çekmenin süresi ve özelliğine göre değerlendirilir ve buna göre kuşlara değer biçilir. Ankut güvercinlerinin dem çekmesi oldukça dikkat çekicidir. İyi bir dem çekme ankut güvercinlerinde 40-45 dakika devam eder. Ankutlar tek renk olurlar. Renkleri kızıla çalan kahverengi renginde olur. Bu rengin açığı ya da koyusu olabilir. Fakat renklerinin canlı olması aranır. Bunun dışında ala gut denen bir rengi de bulunur. Bu kuşlarda kanatlar beyaz olup, diğer yerle kızıl kahverengi olur. Paçalı olan ankutlar, kamış paça denilen tarzda olan uzun ve geriye doğru kıvrılan paçaya sahiptir. Güvercinlerin paçasız olanı bulunmamaktadır. Çift tepeli olurlar, kafanın ön tarafında düzgün bir perçem, arka tarafında da düzgün bir takka olur. Nadiren tepesiz olan ankut güvercinlerine rastlanır. Ancak bunlar kırma olduklarından fazla değerli olmazlar. Vücutları diğer güvercinlere göre daha büyük, gagaları da daha uzun olur.